Yakın çağ Hangi Olayla Biter?

Yakın çağ, insanlık tarihinin en karmaşık dönemlerinden biridir. Sanayi Devrimi ile başlayan bu dönem, teknolojik, ekonomik ve toplumsal değişimlerle doludur. Ancak, ‘Yakın çağ hangi olayla biter?’ sorusu, birçok tarihçi ve araştırmacı arasında hala tartışmalı bir konudur. Bazıları bu dönemin I. Dünya Savaşı ile sona erdiğini düşünürken, diğerleri II. Dünya Savaşı’nı bu dönemin sonunu işaret eder.

Bu dönemin sonunu belirleyen faktörler arasında teknolojik ilerlemeler, küreselleşme ve ideolojik çatışmalar önemli bir yer tutmaktadır. Sanayi Devrimi ile başlayan bu süreç, hızla değişen dünya düzeni ve uluslararası ilişkilerle şekillenmiştir. I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi ise yeni bir dünya düzeni ve uluslararası sistemin doğmasına neden olmuştur.

II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte, Soğuk Savaş dönemi başlamış ve dünya siyaseti yeni bir döneme girmiştir. Bu dönemde, kapitalizm ve komünizm arasındaki ideolojik çatışmalar, uluslararası ilişkileri belirlemiştir. Ancak, Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte yeni bir dünya düzeni ve uluslararası sistemin doğması beklenmektedir.

Sonuç olarak, ‘Yakın çağ hangi olayla biter?’ sorusu karmaşık bir konudur ve farklı görüşler bulunmaktadır. Ancak, teknolojik ilerlemeler, küreselleşme ve ideolojik çatışmalar, bu dönemin sonunu belirleyen önemli etmenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle, bu dönemin sonunu belirleyen olayın II. Dünya Savaşı olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

I. Dünya Savaşı’nın Sona Ermesi

I. Dünya Savaşı, 1914 yılında başlamış ve dört yıl süren bir savaştı. Savaş, 11 Kasım 1918 tarihinde imzalanan anlaşma ile sona erdi. Bu tarihe “savaşın sona ermesi günü” olarak adlandırılmıştır.

Anlaşma, Almanya’nın savaşın baş sorumlusu ilan edilmesini öngörüyordu. Ayrıca Almanya’nın savaş tazminatı ödemesi ve silahlarını bırakması gerekiyordu. Bu şartlar çerçevesinde savaş sona erdi ve barış sağlandı.

İ. Dünya Savaşı’nın sona ermesi, birçok ülkede sevinçle karşılandı. Ancak savaşın yarattığı yıkım ve kayıplar uzun yıllar boyunca hissedildi. Savaş sonrası dönemde birçok ülke ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan zorluklar yaşadı.

  • Savaşın sona ermesi, yeni bir dünya düzeninin başlangıcını simgeliyordu.
  • Barış antlaşmaları, savaş sonrası dengelerin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı.
  • II. Dünya Savaşı’nın kökenleri de I. Dünya Savaşı’nın sona ermesine dayanmaktadır.

Rusya’da Bolşevik Devrimi

Rusya’da Bolşevik Devrimi, Ekim 1917’de Rusya’da gerçekleşen devrimdir. Bu devrim sonucunda Bolşevik Parti, yönetimi ele geçirerek Rus İmparatorluğu’nu devirmiş ve Sovyetler Birliği’nin temellerini atmıştır. Devrim, Rusya’da uzun süredir devam eden siyasi ve ekonomik sorunlar sonucunda gerçekleşmiştir. Bolşevikler, Markist ideolojiye dayanarak işçi sınıfının iktidarını savunmuş ve bu doğrultuda hareket etmişlerdir.

Bolşevik Devrimi, Rusya ve dünya tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Devrim sonrasında Rusya’da sosyalist bir sistem kurulmuş ve bu durum, dünya genelinde sosyalizmin yükselişine önayak olmuştur. Sovyetler Birliği, öncü bir rol üstlenerek dünya siyasetine yön vermiş ve Soğuk Savaş döneminde ABD ile rekabet içerisinde olmuştur.

  • Bolşeviklerin devrimci lideri Vladimir Lenin, devrime önderlik etmiş ve Sovyetler Birliği’nin ilk lideri olmuştur.
  • Bolşevikler, devrim sonrasında mevcut yönetimi devirerek komünist bir rejim kurmuşlardır.
  • Bolşevik Devrimi’nin etkileri, dünya siyaseti üzerinde uzun süreli ve derin bir etki yaratmıştır.

Osmanlı Imparatorluğu’nun yıkılması

Osmanlı İmparatorluğu, tarihin en uzun ömürlü imparatorluklarından biri olmasına rağmen, 19. ve 20. yüzyıllarda çeşitli iç ve dış etkenlerle zayıflamaya başladı.

19. yüzyılda Osmanlı toprakları üzerindeki Avrupa devletlerinin artan etkisi, imparatorluğun ekonomik ve askeri gücünü zayıflattı. Aynı zamanda Osmanlı Devleti içerisindeki siyasi istikrarsızlık ve reform eksikliği de çöküş sürecini hızlandırdı.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Balkanlar, Kuzey Afrika ve Ortadoğu gibi farklı coğrafyalardaki ulusal hareketler ve isyanlar da toprak bütünlüğünü tehdit etti. Bu durum, Osmanlı yönetimini daha da zayıflattı ve imparatorluğun çöküş sürecini hızlandırdı.

  • Avrupa devletlerinin Osmanlı topraklarını işgali
  • Ulusal hareketlerin artması ve isyanlar
  • Osmanlı reform çabalarının yetersiz kalması

Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması, 1922’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulması ile sonuçlandı. Bu tarihten sonra, Osmanlı İmparatorluğu’nun izleri tarih sayfalarında kaldı ve modern Türkiye’nin kuruluşuyla yeni bir dönem başladı.

Versay Antlaşması’nın İmzalanması

Versailles Antlaşması, I. Dünya Savaşı’nı sona erdiren antlaşmadır ve 28 Haziran 1919 tarihinde Paris’teki Versailles Sarayı’nda imzalanmıştır. Antlaşmanın imzalanmasında en önemli rolleri oynayan devletler arasında Birleşik Krallık, Fransa, İtalya ve Amerika Birleşik Devletleri yer almaktadır. Antlaşmanın ana hedefi, Almanya üzerinde ağır ekonomik ve askeri kısıtlamalar koymak ve savaşın sorumluluğunu Almanya’ya yüklemektir.

Versailles Antlaşması, Almanya’nın toprak kaybı, askeri kısıtlamalar, savaş tazminatı ödemesi gibi şartları içermektedir. Antlaşma, Almanya’nın maddi olarak zor duruma düşmesine ve ulusal holdlerinin zedelenmesine sebep olmuştur. Ayrıca, antlaşmanın ağır şartları, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesine zemin hazırlamıştır.

  • Versailles Antlaşması, I. Dünya Savaşı’nın resmi olarak sona erdiği ilk antlaşmadır.
  • Antlaşma, Almanya’nın maddi olarak çökmesine ve ekonomik sıkıntılara yol açmıştır.
  • Birçok tarihçi, Versailles Antlaşması’nın II. Dünya Savaşı’nın tetikleyici faktörlerinden biri olduğunu düşünmektedir.

İtilaf Devletlerinin egemenlik alanlarını genişletmesi

İtilaf Devletleri’nin egemenlik alanlarını genişletme politikasının temel nedenleri, birinci dünya savaşı sırasında kazandıkları zaferlerin ardından elde ettikleri toprakları daha da genişletme isteği ve stratejik çıkarlarıdır. Bu politikanın en önemli sonuçları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması, Almanya’nın topraklarının işgal edilmesi ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun dağılması yer almaktadır.

İtilaf Devletleri, savaş sonrasında topraklarını genişletmek için etkin bir politika izlemiş, sömürgecilik ve mandaterlik gibi yöntemleri kullanarak kontrol ettikleri bölgeleri artırmışlardır. Bu durum, özellikle Ortadoğu ve Afrika gibi stratejik öneme sahip bölgelerde gerilim yaratmış ve yeni çatışma potansiyelleri oluşturmuştur.

  • Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması sonucunda Orta Doğu ve Anadolu’yu kontrol altına alma çabaları
  • Almanya’nın topraklarının işgal edilmesi ve bu bölgelerin kontrol altına alınması
  • Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun dağılmasının ardından Balkanlar’da yaşanan egemenlik mücadelesi

İtilaf Devletleri’nin egemenlik alanlarını genişletme çabaları, savaş sonrası dönemin en önemli siyasi gelişmelerinden biri olmuş ve dünya siyasetini derinden etkilemiştir. Bu politikanın etkileri, günümüz uluslararası ilişkilerinde hala hissedilmektedir.

Bu konu Yakın çağ hangi olayla biter? hakkındaydı, daha fazla bilgiye ulaşmak için Yeni çağ Hangi Olayla Biter? sayfasını ziyaret edebilirsiniz.